Yaylalar içinde Erzurum Yayla
Yaylalar içinde Erzurum Yayla Türküsü Hakkında Bilgiler:
Türkünün Dili: Türkçe
Türkünün Yöresi: Şanlıurfa
Türkünün Hikayesi: Nezif, yürekli, iyi kalpli, fakir, dost, yiğit biridir. Her haksız, her zalim karşısında daima Nezif’i bulur. Gayri meşru yoldan zengin olanlardan bilek kuvvetiyle aldığını fakir halka dağıtır Nezif. Hacı İsalar’ın yanında devecilik yapan Hacı Mehmet de bu işlerde en yakın arkadaşıdır. Bir gün Nezif, Hacı Mehmet’in evine gider fakat evde bulamaz. Çok yakın oldukları için içeri girip bekler. Bu arada aynanın önündeki esans şişesine gözü takılır. Daha sonra esanstan dökünür ve şişeyi de cebine koyar. Akşam Nezif’le Mehmet buluştuklarında Nezif şişeyi çıkarır, Mehmet’e esans verir. Esans şişesini tanıyan Mehmet, karısıyla Nezif arasında bir ilişkinin olduğundan şüphelenmeye başlar. Aradan bir kaç gün geçmiştir, Nezif’le Mehmet yine pusu kurmak üzere Feriz (Fariz) Paşa hayratına gelirler. Şehirden bir hayli dışarıda olan bu hayrat, kervanların konup göçtüğü bir su başıdır. Hayrata girerler, Urfa’nın yaz sıcağında orası Nezif’e pek hoş gelir ve uzanıp biraz dinlenmek ister. “Galiba dışarıda birileri var, ayak sesleri geliyor ver şu tüfeğini de bir bakayım” diyen Mehmet, tüfeği alır ve tam hayrattan çıkarken geri dönüp Nezif’e, “Demek en yakın arkadaşım evime kötü niyetle giriyor” der ve tetiğe basar. Nezif’in konuşmasına fırsat vermeden, bir kez daha tetiğe basar. Nezif kuvvetini toplayarak Mehmet’i kovalar, fakat takati kesilir yere yığılır kalır. Oradan geçen kervanlar Nezif’in ölümünü babasına ulaştırır. Dertli baba gelip oğlunun cenazesini götürür. O günden sonra bu ağıt yayılmaya başlar Urfa’da:
Türkünün Sözleri:
Yaylalar içinde Erzurum yayla,
Şehirler içinde ne hoştur Konya
Nezifi vurmuşlar şen olsun dünya.
Ana düştüm ben bir ormana yol belli değil, iz belli değil
Beni vuran dostum anam, düşmanım değil
Urfa mahpushanesinde gün belli değil, yıl belli değil.
Nezif’in hurcunda bir top alaca.
Saraya getirdiler kanlı salaca.
Ası’yı gönderin getsin ilaca.
Ana düştüm ben bir ormana, yol belli değil, iz belli değil
Beni vuran dostum anam, düşmanım değil.
Urfa mahpushanesinde gün belli değil, yıl belli değil.
Türkü: