Yola Çıktım Mardin'e



Yola Çıktım Mardin'e Türküsü Hakkında Bilgiler:

Türkünün Dili: Türkçe

Türkünün Yöresi: Mardin

Türkünün Konusu: Gurbet, başlık parası

Kaynak Kişi - Derleyen: Emine Yalçın - Ömer Önderoğlu

Yayımlayan - Yayın Organı: Abdulkadir GÜLER - Mardin Folkloru

Yılı: 1998

Türkünün Hikayesi: Yurdumuzda bir çok türkü vardır. Aşk. Sevgi, doğa, insan, yurt, özgürlük ve barış üstüne söylenen türküler vardır. Her türkünün kendine göre bir anlam, mana ve değişik bir ezgisi vardır. Bu mana ve güzel ezgiler türküleri yaşatır, kalıcı kılar. Başlık parası için söylenen türkülerin özellikleri daha da anlamlıdır. Bir oğlan genç bir kıza âşık olur. Parası olmadığı için sevdiğine kavuşamaz, çareyi gurbet elde bulur. Gurbet türküleri buradan doğmuştur. İşte bu türkülerden biri de Yola Çıktım Mardin’e türküsüdür.
Yola çıktım Mardin’e Düştüm senin derdine Aylele, lele lele Halime
diye başlayan bu güzel türkü, bugün Türkiye Radyo ve Televizyonlarında zevkle söylenen, her gün aranılan bir türkü olmuştur. Hemen hemen bir çok halk müziği sanatçımızın söylediği bu türkünün gerçek öyküsünü araştırdık, bulduk. Öyküyü değişik olarak anlatanlar var. Tüm konu başlık parası. Öyküsü aşağı yukarı hep aynı. En gerçeğini Mardin yerlilerinden Emine Yalçın anlattı... (1921 doğumlu) İlkokul üçten ayrılma, oturaklı, bilgili, görgülü, gün görmüş bir teyze. Bu türkünün öyküsünü bir sigara tüttürdükten ve daha sonra da bir ah çekerek anlattı. Aynen alıyoruz:
Vakti zamanında Mityad çevresinde, köylerinde çok zengin bir ağa, bey varmış. Bu ağanın da dillere destan, ben diyem Mardin güzeli, siz deyin dünya güzeli, ahu gözlü, kara kaşlı, selvi boylu gözel mi gözel, Halime adında bir kızı varmış. Halime gözel olduğu kadar da marifetli imiş., on parmağında on marifet. Hem erkek hem kadınmış vesselam. Halime’nin güzelliğini, marifetini duymayan kalmamış. İsteyeni de çokmuş, lakin babası başlık yüzünden bir türlü veremiyormuş. Kız da kolay kolay kimseyi beğenmiyormuş.
İstemeye gelenler eli boş dönermiş. Derken, Estel’den ihtiyar bir kadın yollara düşerek oğlu için Halime’ye dünürcü olmuş. Bu arada kız oğlanı, oğlanda kızı görmüş, birbirlerine âşık olmuşlar, yani iki gönül bir olmuş. Ne yazık ki “iki gönül bir olunca samanlık seyran olur” derler ya, araya dağlar girmiş; şu başlık denen kara yazgılı paralar mani olmuş... Ağa ihtiyar nineye “40 bin lira başlık isterim” demesin mi? İhtiyar nine ne yapsın... Cebinde kırkbin değil, kırk para bile yok... Boynunu bükerek eve gelmiş. Oğluna durumu iyice anlatmış. Fakir oğlan nerede bulsun 40 bin lirayı. (zamanında çok para).
Parayı kazanmak için gurbete düşmüş. Uzaklara gitmiş, lakin bir daha geri dönmemiş..Tabi güzel Halime’de gelir diye beklemiş, ne çare.. Halime kaderiyle baş başa kalmış. “Sonrasını bilemiyorum” diyen Emine Yalçın teyze, bu öyküyü anlatırken adeta ağlar gibi oldu. Benzi birden soldu. “Bir cigara daha yakayım” dedi. Kimbilir belki de gerçek Halime bu yaşlı teyze idi. Onun da zamanında böyle bir öyküsü varmış belki. Gerçekten başlık parası yüzünden nice Halimeler sevdiklerine kavuşamamış Anadolu topraklarında..

Türkünün Sözleri:

Yola çıktım Mardin’e
Düştüm senin derdine
Mevlam sabırlar versin
Yarini yitirene

Estel Midyat arası
Sevdan başım belası
Senin baygın gözlerin
Merhem yürek yarası

Estel yolun yarısı
Yandı başım arası
Bana gurbet gezdirir
Kırk bin başlık parası


Türkü:

Copyright © 2023 Tüm hakları saklıdır.