Edirne Ardı Bağlar
Edirne Ardı Bağlar Türküsü Hakkında Bilgiler:
Türkünün Dili: Türkçe
Türkünün Yöresi: Edirne
Türkünün Konusu: Ölüm
Kaynak Kişi - Derleyen: Merdan Güven
Yayımlayan Mehmet ÖZBEK
Türkünün Hikayesi: Edirne dolaylarında, Müslüman ahaliyle, Hıristiyanların dostça bir arada yaşadığı yıllar... Müslümanlarla diğer dinlere mensup insanlar kavgasız gürültüsüz birlikte yaşarmış... Her toplumun kendine göre örf ve adetleri, kendi dini inançlarına göre yaşayışları ve töreleri varmış. İşte bu iki dinin mensupları her ne kadar dostça yaşasalar da birbirlerinden hemen hemen hiç kız alıp vermezlermiş. Başka bir dine mensup bir kızı almak, ya da onlara kız vermek pek hoş karşılanmazmış. Fakat gönül bu ne yapmalı? Ona gem vurmak mümkün mü? Gönül bu ferman dinlemez elbet. Edirne’nin zengin, ileri gelen ailelerinden birinin oğlu da, işte böyle gönlüne ferman dinletemeyenlerden... Bu delikanlı Dankilo (Danike) adında bir Rum kızına gönlünü kaptırmış. Mestan adındaki bu yiğit, Danike’ye sırılsıklam aşık olmuş. Tabii aşkı karşılıksız değil; Dankilo da Mestan’a sevdalanmış. Dankilo güzel mi güzel, ay parçası gibi... Bu gençlerin sevdasını duyup bilmeyen kalmamış. İki aşık fırsat buldukça Meriç kıyısında kimseler duyup görmeden buluşur, konuşurlarmış. Ne yazık ki iki aşığın sevdası iyice meydana çıkınca köyde de huzursuzluk başlamış. “Nasıl olur da, eşraftan birinin oğlu, bir Rum’a âşık oluyor; onunla sevişiyor” diye tatsız sözler söylenmeye başlamış. İki sevdalı genç, tüm bu olup bitenden rahatsız olmaya başlamış. “Bunlar bizim evlenmemize müsaade etmeyecekler. Biz buralardan uzaklara kaçalım” diye sözleşmişler. Yerin kulağı vardır derler ya, gençlerin kaçmaya hazırlandıklarını aileler duymuş. Bu durumu kendilerine yediremeyen; bunu bir şerefsizlik sayan Mestan’ın ailesinden bazıları, Meriç kıyısında buluşan genç aşıkların üstüne kurşun yağdırmış. Bu türkü işte bu olay üzerine yakılmıştır:
Türkünün Sözleri:
Edirne’nin ardı bağlar
Meriç akar (moru dankilom) sular çağlar
Eşinden ayrılan ağlar
Ay oldun mu (moru dankilom) duyuldun mu?
Hacıoğlu Mestan gibi vuruldun mu?
Edirne köprüsü taştan
Sen çıkardın (moru dankilom) beni baştan
Ayırdılar beş kardaştan